Murat Menteş, Türk edebiyat dünyasının sivri kalemlerinden biri olarak yalnızca kitaplarıyla değil, aynı zamanda gündeme damga vuran çıkışlarıyla da tanınıyor. Bu kez hedefinde televizyon ekranlarının yeni dizilerinden biri olan Eşref Rüya var. Menteş, dizinin senaryosunun kendisine ait olan “Dehşet Bey” adlı sinema filmi projesinden birebir alındığını iddia ederek hukuki süreci başlattı. Ortaya atılan bu intihal suçlaması, hem televizyon hem de sinema camiasında büyük yankı uyandırdı.
Telif Krizi Patlak Verdi: Dava Dosyası Şok Detaylar İçeriyor

Menteş’in avukatları tarafından açılan dava dosyasına göre, Eşref Rüya dizisinin senaryosu, Menteş’in uzun yıllar üzerinde çalıştığı Dehşet Bey adlı film senaryosuyla çarpıcı benzerlikler taşıyor. Özellikle karakter yapılandırmaları, olay örgüsü ve kullanılan diyaloglar, iki yapım arasında dikkat çekici örtüşmelere sahip. Dava yalnızca senaryo benzerliği ile sınırlı kalmayıp, telif hakkı ihlali, izinsiz kullanım ve manevi haklara saldırı gibi ciddi suçlamaları da içeriyor.
Suçlamaların Hedefinde Tims&B ve Ethem Özışık Var
Davanın merkezinde yer alan isimler ise Türk televizyonlarının tanınmış yapım şirketi Tims&B ile senarist Ethem Özışık. Her iki taraf da şu an için sessizliğini korurken, Menteş cephesinden gelen açıklamalar sektörde şok etkisi yarattı. Ünlü yazar, eserinin izinsiz kullanılmasının etik dışı ve hukuki olarak kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. Avukatları ise telif haklarının çiğnendiğini vurgulayarak, davayı sonuna kadar sürdüreceklerini açıkladı.
Başrolde Çağatay Ulusoy’un Olması Tartışmaları Alevlendirdi

Çağatay Ulusoy gibi geniş hayran kitlesine sahip bir ismin başrolde yer aldığı Eşref Rüya dizisinin bu tür iddialarla gündeme gelmesi ise tartışmaları bir kat daha artırdı. İzleyiciler ve sektör profesyonelleri, başarılı oyuncunun adının böyle bir suçlamayla anılmasına şaşkınlıkla yaklaştı. Eğer Menteş’in iddiaları doğru çıkarsa, bu gelişme yalnızca senaristi değil, yapım ekibini ve oyuncuları da ciddi anlamda etkileyebilir.
Dehşet Bey ve Eşref Rüya: Zamanlamalar Şüphe Uyandırıyor
Dikkat çeken bir diğer unsur ise Dehşet Bey projesi ile Eşref Rüya dizisinin gündeme geldiği tarihler arasında çarpıcı bir paralellik olması. Her iki yapım da benzer zamanlarda sektöre servis edilirken, bu durum intihal iddialarını daha da güçlendiriyor. Ayrıca her iki projede de benzer tema ve karakter yapıları bulunduğu öne sürülüyor.

Telif Hakları Tartışması Tekrar Gündemde
Bu dava, Türkiye’de son yıllarda giderek artan fikri mülkiyet tartışmalarını tekrar alevlendirdi. Yazarlar, senaristler ve yapımcılar arasında sıkça karşılaşılan bu tür uyuşmazlıklar, içerik üreticilerini daha dikkatli olmaya zorluyor. Murat Menteş, bu davayla yalnızca kendi haklarını değil, tüm yaratıcıların emeğini savunduğunu vurguluyor. “Eser sahiplerinin hakları her koşulda korunmalıdır” sözleriyle sektöre net bir mesaj veriyor.
Eşref Rüya Cephesi Sessizliğini Koruyor

Ortaya atılan ciddi suçlamalara rağmen, Tims&B ve senarist Ethem Özışık cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak kulislerde, yakın zamanda bir basın bildirisiyle kamuoyunun bilgilendirileceği konuşuluyor. Eğer iddialar mahkemede doğrulanırsa, bu dava Türk televizyon tarihinin en büyük telif hakkı ihlallerinden biri olarak kayıtlara geçebilir.
Yaratıcılık ve Etik Arasında İnce Bir Çizgi
Günümüzde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte, fikirlerin yayılması kolaylaşmış olsa da, eser sahiplerinin haklarını korumak her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Bu olay, yalnızca bir diziye yönelik suçlama değil; aynı zamanda yaratıcı sektörün etik sınırlarını da sorgulatıyor. Menteş’in davası, tüm sanatçılar için bir uyarı niteliği taşıyor.