Türk müziğinin efsane ismi Kayahan, ölümünün 10. yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen anlamlı bir törenle anıldı. Bu özel gece, hem duygusal anlara sahne oldu hem de sanatçının müziğe kattığı derin izleri yeniden hatırlattı. Etkinliğe, başta Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu olmak üzere sanat camiasından birçok önemli isim katıldı. Gecede seslendirilen şarkılar ve yapılan konuşmalar, Kayahan’ın eserlerinin hala kalplerde ne denli güçlü bir yer tuttuğunu gözler önüne serdi.
Sanat Dünyası Kayahan İçin Aynı Sahnedeydi
Bu özel geceye müzik dünyasının tanınmış simaları Ferhat Göçer, Oğuzhan Koç, Murat Dalkılıç, Mehmet Erdem, Elif Buse Doğan, Cem Belevi, Pınar Çubukçu ve Cengiz İmren gibi sanatçılar katıldı. Her biri, Kayahan’ın unutulmaz parçalarını sahnede yorumlayarak hem saygı duruşunda bulundu hem de duygusal bir atmosfer yarattı.
Beste Açar, sahnede yaptığı duygusal konuşma ve seslendirdiği şarkılarla babasına duyduğu özlemi dile getirdi. Bu buluşma yalnızca bir anma gecesi değil; aynı zamanda Kayahan’ın müziğinin nesiller boyunca nasıl yaşatıldığının en güçlü göstergesi oldu.
Kayahan’ın Hayatı Belgeselle Anlatıldı
Anma gecesinde izleyicilerle ilk kez buluşan kısa belgesel, Kayahan’ın hayatına, eserlerine ve felsefesine dair etkileyici bir yolculuk sundu. Belgeselde sanatçının arşiv görüntüleri, dostlarının tanıklıkları ve müziğe olan tutkusu samimi bir dille aktarıldı. Belgesel gösterimi sırasında salonda duygusal anlar yaşandı.

Kayahan’ın sadece sahnede değil, yaşamında da bir duruşu olduğunu hatırlatan bu yapım, onun neden “müziğin vicdanı” olarak anıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
“E Bebeğim E” Şarkısının Duygusal Hikayesi
Gecenin en içten anlarından biri, Beste Açar’ın “E Bebeğim E” şarkısının hikâyesini anlatmasıyla yaşandı. Bu şarkının, bir bayram sabahı uykusunda yazıldığını dile getiren Beste Açar, sözleri okurken gözyaşlarını tutamadı. Bu an, salonda bulunan tüm izleyiciler üzerinde derin bir etki bıraktı.
Kayahan’ın sadece bir besteci değil; aynı zamanda bir baba, bir dost ve bir yaşam rehberi olduğunu hatırlatan bu anekdot, izleyicileri geçmişin duygusal derinliklerine götürdü.
Türk Müziğinde Silinmez Bir İz: Kayahan
1971 yılında ilk 45’liği “Yosun Gözlü Sevgilim / Bir Mektubun Var” ile müzik hayatına adım atan Kayahan, özellikle 80’ler ve 90’larda Türk pop müziğine yön verdi. “Geceler”, “Canım Sıkılıyor Canım”, “Allah’ım Neydi Günahım”, “Yemin Ettim” gibi şarkılarıyla geniş kitlelere ulaştı. Sadece kendi sesinden değil, Nilüfer, Zerrin Özer, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses gibi usta sanatçılar tarafından da yorumlanan eserleriyle müziğe yön verdi.

“Yolu Sevgiden Geçen Herkesle Bir Gün Bir Yerde Buluşuruz”
Kayahan’ın bu sözü, onun hayata ve müziğe bakış açısını en iyi özetleyen cümlelerden biri olarak hafızalara kazındı. O, sadece bir şarkıcı değil; Türk müziğinin vicdanı ve duygusu olarak anıldı. Her şarkısı, her sözü bir başka ruhu besledi. Vefatının üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına rağmen, onun müziği hâlâ ilk günkü gibi taptaze bir etki yaratıyor.
Sanatçıya Vefa ve Sonsuz Saygı
3 Nisan 2015’te hayatını kaybeden Kayahan, sadece üretkenliğiyle değil, insanî yönüyle de örnek bir sanatçıydı. Geride bıraktığı şarkılar, duygular ve değerlerle Türk müziğinin en sağlam temellerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu anma gecesi, onun yaşamına ve sanatına duyulan sevginin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladı.