Güzelliğiyle ve oyunculuğuyla gündemden düşmeyen Hande Erçel, uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar içten bir röportaj verdi. ABtalks adlı YouTube programına konuk olan ünlü oyuncu, çocukluğundan annesinin kaybına, aşk hayatından şöhretin yüküne kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. En son dört yıl önce bir programa katılan Erçel, bu röportajla kendini adeta yeniden tanımladı.

Kendini Anlatmak Yerine Hissettirmeyi Tercih Ediyor
Programın başında sorulan “Sen kimsin?” sorusuna verdiği cevapla duygusal bir başlangıç yapan Hande Erçel, kendini kelimelerle tanımlamak yerine insanların onu anlatmasını istediğini söyledi. “Ben kimim bilmiyorum” diyerek başlayan açıklamaları, oyuncunun iç dünyasında yaşadığı dönüşümün ipuçlarını sundu.

Kendini kaybettiğini ve yeniden bulmaya çalıştığını belirten güzel oyuncu, “Beni ben yapan birçok şeyi kaybettim” ifadesiyle adeta içini döktü. Bu sözleriyle hayranlarının gönlünde bir kez daha taht kurdu.
Çocukluk Hatıraları, Annesinin Sesi ve Değer Kavramı

Çocukluğunu üç kelimeyle “Neşeli, mutlu ve heyecanlı” şeklinde tarif eden Erçel, en güzel çocukluk anısını da duygusal bir şekilde paylaştı. “Annem camdan seslenirdi” diyerek geçmişe giden oyuncu, annesinin sesini hâlâ unutamadığını dile getirdi.

Annesini genç yaşta kaybeden Erçel, annesiyle kurduğu bağı, bugün hâlâ özlemle andığını vurguladı. Bu bağın etkisiyle çocuk sahibi olmak istediğini de belirten Erçel, “Annemle kurduğum o bağı ben de kendi çocuğumla yaşamak istiyorum” diyerek samimi açıklamalarda bulundu.

Hayatın ona zaman zaman değersiz hissettirdiğini ifade eden Erçel, “Kimseye kendini değersiz hissettirmemeye çalışırım” diyerek değer verme kavramının hayatındaki önemine dikkat çekti.
Güzellik, Aşk ve Şöhret Hakkında Samimi Yorumlar
Güzellik konusundaki soruya verdiği yanıtla yine içtenliğini konuşturan Hande Erçel, “Güzellik önemlidir ama kalpte kötülük varsa o görünmez” sözleriyle dış görünüşün ötesine geçen bir duruş sergiledi.
Aşkı ise hayatındaki en güçlü duygu olarak tanımlayan oyuncu, “Ben çok âşık biriyim” dedi. Köpeklerine, partnerine ve sevdiklerine duyduğu derin bağla aşkı yücelten Erçel, “Aşk kalbimi doldurur” ifadelerini kullandı.

İlk görüşte aşka da inandığını belirten oyuncu, “Güven başka, çekim başka bir şey” diyerek romantik ancak gerçekçi yaklaşımını gözler önüne serdi.
Şöhretin hayatına etkisinden de bahseden Erçel, “Şöhret seni kendinle yüzleştiriyor” derken, enerjilere inandığını ve artık tesadüflere inanmadığını belirtti.
“Annemle Yeniden Kavuşacağım Güne Kadar Yüzüyorum”
Röportajın en duygusal anları, annesinin kaybı üzerine konuştuğu bölümlerde yaşandı. “Yüzmeyi öğrendiğiniz bir deniz bu, ben hâlâ o denizdeyim” diyerek yas sürecini anlatan Erçel, gözyaşlarına hâkim olamadı.

Annesiyle hastanede geçirdiği bir anıyı da paylaşan oyuncu, “Sezen Aksu’nun bir şarkısını açtım, birlikte sessizce dinledik” diyerek kalplere dokundu.
Geleceğe Umutla Bakan Bir Kadın: “Çiçek Açmaya Hazırım”
Rüyasında ablasıyla birlikte yunuslarla yüzdüğünü anlatan Erçel, bu sahneyi büyük bir huzurla aktardı. “Balık olmayı tercih ederdim” diyerek denizin ona verdiği özgürlük duygusunu ifade etti.

Kalbinin dışarıda ne söyleyeceği sorusuna verdiği cevap ise umut doluydu: “Yorgunum ama çiçek açmaya hazırım.”
Röportajın sonunda “Hande’yi tek kelimeyle tanımla” sorusuna verdiği “Neşe” cevabı, tüm duygusal yoğunluğa rağmen hayata pozitif bakan bir ruhun yansımasıydı.