Ünlü oyuncu Gupse Özay‘ın babası Senih Özay, Apple’ın sesli asistan teknolojisi olan Siri üzerinden kullanıcıların gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle tazminat talebiyle bir dava başlattı. Bu dava, Türkiye‘de bu konuda açılan ilk hukuki süreç olma niteliğini taşıyor. Uzun yıllar avukatlık yapmış olan Senih Özay, “Amerika’da olduğu gibi, Türkiye’de de hesap sorulsun” ifadelerini kullanarak hukuk mücadelesinin temelini attı.
Apple’ın Siri Teknolojisi Gizlilik Endişelerini Artırdı

Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce Apple‘a karşı toplu dava açılmış ve şirket, gizlilik ihlallerinden dolayı 95 milyon dolar ödeme yapmayı kabul etmişti. Dava, Siri‘nin kullanıcıların sesli komutlarını izinsiz kaydettiği ve bu bilgileri reklamcılara satarak ya da kullanarak temel hakları ihlal ettiği iddialarına dayanıyordu. Amerika’daki bu durum, Türkiye’de de benzer bir tartışmayı tetikledi.
Senih Özay’ın hukuki süreci başlatması, Türk kullanıcıların haklarına dikkat çekmek adına önemli bir adım olarak görülüyor. Senih Özay, “Konferanslarımız, kişisel görüşlerimiz ve bireysel bilgilerimiz bu platformlar üzerinden toplandığında, bu verilerin iznimiz olmadan başka şekillerde kullanılması büyük bir insan hakları ihlalidir” dedi.
Davanın Türkiye Boyutu: Gizlilik ve Haklar
İlk adım olarak, Konak Tüketici Sorunları Hakem Heyeti‘ne başvuran Senih Özay, bu konuda daha geniş bir kamuoyu farkındalığı yaratmayı hedefliyor. Konunun hem tüketici hakları hem de kişisel gizlilik açısından Türkiye için bir ilki temsil ettiği vurgulanıyor.
Senih Özay’ın avukatı Murat Fatih Ülkü, hukuki sürecin detaylarını aktarırken, “Amacımız sadece bireysel bir dava süreci değil; bu, Türkiye’deki tüm teknoloji kullanıcılarının hakları için bir sembol niteliği taşıyor. Apple gibi büyük şirketlerin, uluslararası arenada kabul ettiği gizlilik standartlarını Türkiye’de de uygulamasını talep ediyoruz,” şeklinde konuştu.
Siri ve Veri Gizliliği

Siri, kullanıcıların sesli komutlarına dayalı olarak çalışan bir yapay zeka teknolojisidir. Ancak, bu teknolojinin zaman zaman kullanıcıların farkında olmadan kayıt yaptığı ve bu kayıtları başka şirketlerle paylaştığı iddiaları süreklilik kazanmıştır. Bu durum, kişisel gizlilik ve veri güvenliği konusunda önemli soru işaretleri yaratmaktadır.
Amerika’daki davaların etkileri, teknoloji devlerinin veri toplama yöntemlerini yeniden gözden geçirmesine yol açsa da, Türkiye gibi farklı pazarlarda benzer bir bilinç ve hukuk mekanizması henüz tam anlamıyla gelişmemiş durumdadır.
Sonuç ve Beklentiler
Gupse Özay’ın babası Senih Özay’ın başlattığı bu hukuki sürecin, Türkiye’de dijital haklar ve kişisel gizlilik tartışmalarını yeniden gündeme getirmesi bekleniyor. Bu dava, teknolojinin sunduğu kolaylıkların ardında gizlenen tehlikelere karşı bir uyarı niteliğindedir.
Önümüzdeki dönemde, bu konunun nasıl bir yönde ilerleyeceği hem tüketiciler hem de teknoloji şirketleri açısından önemli dersler içerebilir.