Kara para aklama ve yasa dışı bahis suçlamalarıyla tutuklanarak uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan Engin Polat ve eşi Dilan Polat’ın yargılandığı davada çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, şirketler üzerindeki kayyumun kaldırılmasına karar verdi. Ancak kayyumlar tamamen devreden çıkmadı; bundan böyle sadece denetim göreviyle yetkilendirilecekler.
Bu kritik karar, 40 yıla kadar hapis cezası istenen Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 28 sanıklı dosyada yeni bir dönemin kapısını araladı.
Duruşmada Tahliye Edilen Sanıklar ve Gizli Tanığın Beyanı
Mahkeme, geçtiğimiz ara kararda önemli bir adım atarak tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün tahliyesine karar vermişti. Son duruşmada ise bu isimlerden bazıları salonda hazır bulundu. Duruşma, gizli tanığın SEGBİS sistemiyle dinlenmesiyle başladı.
Savunmalar sırasında Engin Polat, tanığın iddialarına sert tepki göstererek, “Gizli tanığın beyanlarını kabul etmiyoruz, iftiradır hepsi” ifadelerini kullandı. Aynı şekilde Sezgin Polat da bu beyanları reddetti. Sanıklar, dosyada yer alan gizli tanığın ifadelerinin hukuki dayanak taşımadığını iddia etti.
Kayyum Kaldırıldı, Tedbirler Devam Ediyor
Duruşma sonrası açıklanan ara kararda mahkeme, şirketler üzerindeki kayyum uygulamasının kaldırılmasına karar verdi. Ancak bu kayyumlar tamamen yetkisiz hale gelmedi; artık sadece denetim yetkisiyle görev yapacaklar. Bu karar, şirketlerin üzerindeki yönetimsel baskının bir nebze hafiflediği anlamına geliyor.
Bununla birlikte mahkeme, sanıkların kişisel mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin devamına hükmetti. Ancak birinci ve ikinci derece akrabaların mal varlıkları üzerindeki tedbirler ise kaldırıldı. Bu detay, ailenin daha geniş çevresini ilgilendiren bir ekonomik rahatlamayı işaret ediyor.
Duruşma Kasım Ayına Ertelendi
Tüm bu gelişmelerin ardından mahkeme, duruşmayı 12 Kasım tarihine erteledi. Bu sürede savcılığın yeni delil sunup sunmayacağı ve sanıkların hukuki stratejilerinde değişiklik olup olmayacağı kamuoyunca merakla bekleniyor.
Bu dava, yalnızca adli boyutuyla değil, Türkiye’de kara para aklama, örgüt kurma ve yasadışı bahis konularındaki adli mücadeleyi de doğrudan ilgilendiriyor. Polat çiftinin durumu, benzer davalarda alınacak kararlar açısından emsal niteliği taşıyabilir.