Bahar dizisinde Uğur karakterine hayat veren Devrim Kabacaoğlu, oyunculuk kariyerine dair bilinmeyenleri paylaştı. Genç oyuncu, Doruk ile olan sahnelerinin seyirciden büyük beğeni topladığını belirterek, set ortamındaki eğlenceli anları anlattı. Peki, oyunculuk yolculuğu nasıl başladı?
“Çocukluğumdan beri hayalim olan bir meslekti oyunculuk. Ancak ailemi, özellikle annemi ikna etmekte zorlandım. Fakat pes etmedim. Beykent Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünü kazandım ve burada tiyatro kulüplerine katılarak oyunculuk alanında ilerlemek istediğimi fark ettim. Yetenek sınavlarına girdim ve kazandım. Bahar benim için büyük bir fırsat oldu. Daha önce dijital dizilerde ve sinema filmlerinde yer aldım, ancak ana akım bir projede yer almak bambaşka bir deneyim.”
Bahar’ın Kariyerindeki Yeri
Oyunculuk kariyerinde pek çok projeye imza atan Kabacaoğlu, Bahar dizisinin kendisi için bir dönüm noktalarından biri olduğunu söylüyor.
“Gerçekten farklı bir yerde duruyor benim için. Neslihan Yeşilyurt gibi usta bir yönetmenle çalışmak bana çok şey kattı. Doruk ile olan sahnelerimiz izleyici tarafından çok sevildi. Ege Erkal ile bir stand-up düşünmedik ama ileride bir tiyatro oyununda birlikte olabilmek harika olurdu.”
Engelli Karaktere Hayat Vermek
Kabacaoğlu, Buğday Tanesi ve Hayatla Barış filmlerinde engelli bireyleri canlandırdı ve bu sürecin kendisi için büyük bir deneyim olduğunu belirtti.

“Bu karakterleri gerçekten anlamaya çalıştım. Buğday Tanesi filminde yangında ellerini kaybeden bir milletvekilinin gençliğini canlandırdım. Hayatla Barış filminde ise ampute futbolcu Barış Telli’nin takım arkadaşıydım. Setlerden önce onların dünyalarına daha yakından bakmak için bir gün kanedyenle metrobüs kullandım. İnsanlar bana yer vermek için çabaladı, bu deneyim empati kurmamı sağladı ve oyunculuğuma katkı sundu.”
Sette Eğlenceli Anlar
“Sette çok eğlenceli anlar yaşıyoruz. En unutamadıklarımdan biri, sevgili Melis Minkari ile çektiğimiz bir sahneydi. O sahnede başımı cama sürtmesi gerekiyordu ve gülmekten sahneyi zor çekebildik. Kamera arkasındaki ekip de dahil herkes çok eğlendi.”
Hayalini Kurduğu Roller
Kabacaoğlu, hayalini kurduğu rollerden bahsederken şu isimleri öne çıkardı:
“Ezel dizisindeki Kerpeten Ali karakterini oynamak isterdim. Scarface filminde Al Pacino’nun canlandırdığı Antonio Montana karakteri de hayran olduğum bir roldü. Ayrıca, Barda filminde Nejat İşler’in oynadığı Selim karakteri ilgimi çekmişti. Gerçek hikayelere dayanan projelere ilgim büyük.”
Dijital Platform ve Ana Akım Farkı
Dijital platformlar ve ana akım diziler arasındaki farkı değerlendiren Kabacaoğlu, ana akımın oyuncular için daha zorlayıcı olduğunu belirtti.
“Ana akım projelerde hikaye ilerledikçe karakterin gidişatı değişebiliyor ve bu oyuncular için zorlayıcı bir durum yaratabiliyor. Dijital dizilerde ise hikaye daha belli oluyor ve karakterin yolculuğu önceden netleşiş oluyor. Bu da oyuncuya daha fazla özgürlük sağlıyor.”
Set Dışında Devrim Kabacaoğlu
Kabacaoğlu, set dışında spor yapmaktan, yeni yerler görmekten ve arkadaşlarıyla zaman geçirmekten hoşlandığını belirtti.
“Uzun yolculuklara çıkmayı çok seviyorum. Ayrıca, Peaky Blinders dizisini defalarca izleyebilirim.”
Aşk ve Hayattaki Bakış Açısı
“Aşk benim için gizemli bir kutu. İçinden ne çıkacağını bilemezsin. Bu nedenle aşkın kriterleri olmaz.”