BKM, dünyanın en çok okunan çocuk kitaplarından biri olan Margery Williams’ın klasik eseri “Kadife Tavşan“ı tiyatro sahnesine taşıyor. Alper Kul’un yazıp Sevinç Erbulak ve Alper Kul’un yönettiği bu oyun, çocuklara ve ailelerine hem eğlenceli bir deneyim hem de yaşam boyu unutulmayacak değerler sunmayı amaçlıyor.
Kadife Tavşan: Hayal Gücünün Kapılarını Aralayan Bir Eser

Kadife Tavşan, tiyatro dünyasına çok farklı bir dokunuş getiriyor. Alper Kul, Aslı Tandoğan, Yosi Mizrahi ve Mehmet Aybars Kaya gibi önemli isimlerin yer aldığı bu masalsı eser, özellikle çocukların hayal dünyalarına hitap ediyor. Alper Kul, “Bu işi çıkarırken ‘Nasıl olacak?’ diye düşünürken öyle güzel bir iş çıkardık ki… Çok güzel ve çok naif bir hikâyesi var. Güzel bir çocuk oyunu çıkardık sizlere” ifadelerini kullanarak, ortaya koydukları eseri gururla anlattı.
Ailelere Özel Mesajlar ve Değerli Öğretiler
Alper Kul, çocukların gelişiminde büyük rol oynayan ebeveynlerin, doğru bir yönlendirme yapmasının önemine dikkat çekti. Kul, “Benim çocuklarım 6 ve 11 yaşındalar. Aslı’nın da 6 ve 10 yaşında. Bizler de veliyiz aslında. Düzgün çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz. Bunun özelinde de daha uzak bir yere gitmedik oyunda da. Veli olarak da bizi mutlu edecek bir oyun” diyerek, ebeveynlerin de bu tiyatro oyununun keyfini çıkarabileceklerini belirtti.
Yeni Nesil Çocuklar: Farklı Bir Dünya
Aslı Tandoğan ise çocukların büyüdükçe değişen dünyasına dair şunları söyledi: “Artık büyümüş de küçülmüş değil. Bizim çocukluğumuz gibi de değiller. Farklı bir jenerasyonun çocukları onlar. Bambaşka bir dünyaya doğdular. Vicdan, sevgi ve bilgi olarak en iyisi olmalılar. Bunlar olmazsa olmazlar çünkü.” Bu sözler, yeni nesil çocukların gelecekteki büyük sorumlulukları ve dünyadaki rollerine dair önemli bir mesaj taşıyor.
“Çocukların Hayallerini Kırmayın”

Alper Kul, çocukken yaşadığı bir anıyı paylaşarak, çocukların hayallerini kırmamanın önemine vurgu yaptı: “Benim çocuğumda pilli ve hareketli oyuncaklar vardı. Bende yoktu ama… Bir tane eşeğim vardı benim, ben yıllarca ona sarılarak uyudum. Her çocuğun kendini iyi hissettiği bir oyuncağı vardır. Bir gün okulda bize ‘Oyuncaklarınızı getirin’ dediler, ilkokulda. Gururla götürmüştüm ve herkesin oyuncakları vardı bir sürü. Robotu olan bile vardı. Benim bir tane sadece eşeğim vardı utandım bende sakladım. Öğretmen ‘Niye getirmedin?’ deyince çıkardım. ‘Niye düzgün oyuncak getirmiyorsun?’ deyince ben çok üzülmüştüm. Çocukların hayallerini kırmayın o yüzden. Bütün hayatlarını o psikolojiler üzerine yetiştirip yerleştiriyorlar. Bakın bana yer etmiş unutmamışım bunu” diyerek, çocukların saf hayal gücünü asla zedelememek gerektiğinin altını çizdi.