Eurovision Şarkı Yarışması, her yıl milyonlarca müzikseveri ekran başına topluyor. Ancak son dönemde yarışmanın gölgesinde büyüyen siyasi tartışmalar gündemin en ön sırasına yerleşmiş durumda. İsrail, Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle dünya genelinde büyük tepki toplarken, yarışmanın organizatörü Avrupa Yayın Birliği (EBU) radikal bir karar aldı. Gelen baskılar sonucunda İsrail’e, yarışmaya katılım konusunda iki kritik seçenek sunuldu.
Türkiye’nin Eurovision’dan Uzaklığı ve İsrail Krizi
Türkiye, Eurovision Şarkı Yarışması’na 2013 yılından bu yana katılmıyor. Oylama sistemine duyulan güvensizlik ve toplumun değerleriyle bağdaşmayan şarkıların sahnelenmesi, bu kararda etkili olmuştu. Ancak Türkiye’nin yokluğu, yıllardır süren tartışmaları durdurmaya yetmedi. Özellikle son iki yıldır İsrail’in yarışmaya kabul edilmesi, Avrupa’da ciddi bir protesto dalgasına yol açtı.

Bu yıl yaşanan gelişmeler ise tartışmaları daha da alevlendirdi. İspanya, İrlanda, Slovenya, İzlanda, Belçika ve Hollanda gibi ülkeler, EBU’ya net bir tavır göstererek “İsrail varsa biz yokuz” mesajını verdi. Bu açıklamalar, yarışmanın tarihinde görülmemiş bir ayrışmanın habercisi olarak değerlendiriliyor.
Viyana’da Düzenlenecek Yarışma Öncesi Sert Karar
2026 yılında 70’inci kez düzenlenecek olan Eurovision Şarkı Yarışması, Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılacak. Organizasyon yönetimi, İsrail’e yönelik artan baskıları görmezden gelemedi. Bunun sonucunda ülkeye iki seçenek sunuldu:
- Yarışmadan kendi isteğinle çekil.
- Yarışmaya bayraksız katıl.
İsrail’in bu kritik tekliflere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu. Ancak katılmaları halinde, 70 yıllık Eurovision tarihinde eşi benzeri görülmemiş protestoların yaşanması bekleniyor.
Avrupa’nın Tutumu ve Kamuoyu Tepkileri
Avrupa genelinde birçok sivil toplum kuruluşu ve sanatçı, İsrail’in Eurovision’da yer almaması gerektiğini dile getiriyor. Gazze’de yaşananlar, yalnızca siyasi bir tartışma değil; aynı zamanda insan hakları perspektifinden büyük bir kriz olarak görülüyor. Özellikle sosyal medyada #BoycottEurovision etiketiyle yürütülen kampanyalar, yarışma yönetimini köşeye sıkıştırmış durumda.
Bazı yorumculara göre, EBU’nun sunduğu bu iki seçenek yalnızca bir başlangıç. Eğer İsrail geri adım atmazsa, yarışmanın tarihinde ilk kez çok sayıda ülkenin toplu bir şekilde çekilmesi gündeme gelebilir.
Eurovision’un Geleceği Tehlikede mi?
Eurovision Şarkı Yarışması, yalnızca müziğin değil, aynı zamanda ülkeler arasındaki kültürel diplomasinin de önemli bir platformu. Ancak İsrail krizi, bu dev organizasyonun geleceğini tartışmaya açtı. Bazı kesimler, Eurovision’un siyasi baskılardan uzak kalması gerektiğini savunurken, diğerleri “müzik barış içindir” diyerek İsrail’in dışlanmasını zorunlu görüyor.
Her durumda, Viyana’da düzenlenecek 70’inci Eurovision, yalnızca bir şarkı yarışması değil; aynı zamanda Avrupa’nın ortak vicdanını ortaya koyan tarihi bir sınav olacak.