Üç “Kolpaçino” ve beş “Kutsal Damacana” filmiyle birlikte 31 yılda oynadığı 26 filmle kendine has bir izleyici kitlesi oluşturan Şafak Sezer, tiyatrodan sinemaya uzanan yolculuğunu ve özel yaşamıyla ilgili detayları paylaştı. Ankara’da “Eşeğin Gölgesinde” oyununda eşek rolüyle başlayan bu kariyer, İstanbul’da Müjdat Gezen’in çocuk tiyatrosunda palyaçoluk yaparak devam etti. Şafak Sezer, oyunculuk serüvenini, dizi sektöründeki mafyalaşmayı ve aile hayatını samimi bir şekilde anlattı.
Oyunculuğun Başlangıç Noktası: Ankara Halk Tiyatrosu

Şafak Sezer’in oyunculuk hikayesi, 1989’da Ankara Halk Tiyatrosu’nda Haldun Taner’in “Eşeğin Gölgesinde” oyunuyla başladı. Genç yaşta tiyatroya adım atan Sezer, aslında başta tiyatrodan pek keyif almadığını dile getirdi: “Ortaokulda tiyatroya götürüldümde çok sıkılmıştım. Duvarlara yumruk atarak çıkmak istiyordum. Ancak babamın yönlendirmesiyle bu alanda ilerledim.”
Ankara’da o dönemlerde bir tatil lüksü olan denizi bile göremeyen bir gençken, tiyatro sayesinde farklı şehirleri görebilme şansı elde etti. “Babamın bana en büyük jesti, tiyatroya girmemi ve bu vesileyle her yeri gezmemi istemesiydi,” dedi.
Tiyatrodan Sihirbazlığa ve Palyaçoluğa
Tiyatroyla başlayan serüveni, zamanla farklı alanlara evrildi. Şafak Sezer, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde aldığı eğitimleri anlattı: “Müjdat Abi’nin çocuk tiyatrosunda hem eğitim aldım hem de palyaçoluk yaptım. Capitol AVM’de sabah 10’dan akşam 10’a kadar palyaço olarak çalıştım.” Palyaço makyajının uzun saatler boyunca yüzde kalmasının zorluklarına da değinden Sezer, bu dönemin hem yorucu hem de keyifli olduğunu ifade etti.
Aldığı Mandrake’den sihirbazlık dersleri, kukla tiyatrosu ve Hacivat-Karagöz eğitimleriyle de yetkinliklerini artırdı. Şafak Sezer’in bu alandaki çabaları, televizyon ve sinema alanındaki kariyerinin de temelini oluşturdu.
Sinemada Özel Bir Yer: “Kutsal Damacana 5 Zombi”
Şafak Sezer’in son filmi olan “Kutsal Damacana 5 Zombi”, 17 Ocak’ta izleyicilerle buluştu. Bu filmde kendisine Ersin Korkut, Aslı Bekiroğlu, Yıldırım Memişoğlu gibi isimler eşlik etti. Film setinde yaşanan zorluklardan bahseden Sezer, zombilerin makyaj süreçlerinin bile saatler aldığını ve bu tür projelerin maliyetli olduğunu dile getirdi: “Zombilerle film çekmek akıl kârı değil. Oyuncuların makyajları bile 4-5 bin lira maliyetinde. Bir sahnede 2 bin 500 figüranın yer alması büyük bir operasyondu.”
Dizi Sektörü ve Mafyalaşma
Dizi sektöründeki sorunlara dikkat çeken Şafak Sezer, bu alanda yaşanan mafyalaşmayı çok net bir dille eleştirdi: “Sektörde ciddi bir çeteleşme var. Birçok insanın ayağı kaydırılıyor ve kimse buna dokunmuyor.” Kendi adının sürekli kavgalarla anıldığını belirten Sezer, dizi tekliflerinin azalmasında bu algının da etkili olduğunu söyledi.
Aile Hayatı ve Özel Yaşamı

Aile hayatından bahsederken, çocuklarıyla geçirdiği zamana da vurgu yaptı. Sezer, mizahi bir dille şöyle dedi: “Soruyu şböyle sormak lazım: Çocuklar babasına zaman ayırıyor mu? Artık herkes kendi odasında.” Eşi Esra Sezer’in çok kıskanç olduğunu da esprili bir şekilde anlatan Sezer, şu ifadeleri kullandı: “Filmde birine sarılma sahnesi bile çeksem yeşile dönüyorum. Esra şaka kabul etmez.”
Şafak Sezer ve Tiyatroya Dönüş Hayali
Şafak Sezer, tiyatroya yeniden dönmek istediğini ancak tek kişi sahneye çıkmak yerine, bir ekip çalışması yapmak istediğini belirtti: “Tiyatro yapmayı çok istiyorum ve bir arayış içindeyim. Ersin Korkut’la bir oyun yapmaya hazırım, ancak stand up gibi tek başıma sahneye çıkmak istemiyorum.”